KISA KISA GÜNCEL KONULAR

Artık işin sonu nereye varacak diye merak etmeye başladığımız konulardan biri maalesef kadın ve genç kız cinayetleri. Burada bütün problem şu ki cinayetin cezası bizde neredeyse yok. Ben olayın psikolojik boyutunu, toplumsal boyutunu falan tartışacak değilim. Böyle bir ehliyetim de yok zaten. Ama bu toplumun içinde yaşayan ve üç kız babası olan bir vatandaş olarak fikir beyan etme hakkım olduğunu düşünüyorum onun için bir şeyler yazma gereği duydum.

Öncelikle şunu yazmalıyım ki, hiç kimsenin diğer bir insanı öldürme hakkı yoktur. Eğer bir insan öldürülecekse bunun kararını mahkemeler vermeli. Bizler Müslümanız ama inandığımız dinin kurallarını uygulamadığımız için başımız beladan kurtulmuyor. Şer’i mahkemeler kapatıldı biliyoruz, ama hiç olmazsa idam cezası uygulanmalı. En  azından maktülün ailesine bırakılmalı katilin affı veya idamı. Bu konuda katilin hakkı falan olduğunu düşünmüyorum, ortada bir suç varsa ciddi bir cezası olması gerektiğini düşünüyorum. Bakalım caydırıcı olan idam cezası meclisten çıkar mı?!…..

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284

Son dönemde artan kadın cinayetleri 2011 yılında Ak parti tarafından imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmalı hale getirdi. Bu sözleşme imzalanırken amaç kadın cinayeti ve istismarını ortadan kaldırma amacını güdüyordu ama geldiğimiz noktada kadın cinayetlerini ortadan kaldırmadığı gibi, sözleşmeye dayanarak çıkarılan 6284 sayılı kanun (kadının beyanı esastır) dediği ve erkeği yok hükmüne soktuğu için özellikle evli çiftlerde ve boşanmış olanların arasında  büyük sorunlara sebep olmaya başladı. Biz kanun çıkaracağımız zaman uzun uzadıya masaya yatırıp inceleyip irdelemiyoruz. Çıkacak kanun inancımıza, örfümüze, ahlakımıza uyuyor mu uymuyor mu araştırmıyoruz. Kaldı ki 6284 sayılı kanun bu haliyle anayasaya bile aykırılık teşkil ediyor. Aile bireylerinden birini resmen insan yerine koymuyor. Sizin kanunla adam yerine koymadığınız kişi sonra gidip cinayet işleyerek kendini adam yerine koyduruyor. Bir kanun toplumda huzursuzluk kaynağı olsun diye değil, aksine huzuru temin etsin diye çıkarılır.6284 mevcut haliyle bu millete huzur getirmez mümkün değil. Yanlışın neresinden dönülse kârdır denir, son dönemde sapkınların sığınma limanı haline gelen İstanbul Sözleşmesi olmazsa olmazımız değildir ve biz bu sözleşmeden çekilmeliyiz, Sayın Cumhurbaşkanı bunun işaretini verdi inşallah gereken yapılır. Zira bu sözleşmenin mağdur ettiği insan sayısı binlerle ifadeye edilmeye başlandı… Bu haftalık bu kadar, haftaya kadar hoş kalın hoşça kalın…