ARTAN VAKA SAYISI

Covid-19 bütün dünyanın olduğu gibi, bizim başımızın da derdi oldu çıktı. Mart ayından beri bununla uğraşıyoruz, okulları kapattık, binlerce işyerini kapattık hâlâ istenilen sonucu alamıyoruz. Bunda şüphesiz tedbirlerin erken gevşetilmesi etkin oluyor. Gerçi çok işçili fabrikalarda, işletmelerde faaliyet durdurulmamıştı ama yine de iş hayatına ve eğitim hayatına ara verilmişti. Peki, bunca can kaybına ve onca emeğe rağmen istenilen noktaya gelebildik mi, hayır. Aylardır bir uyarı yapılıyor maske kullanın, birbirinizin arasındaki mesafeye dikkat edin, el temizliği vs vs. bana sorarsanız çok az kişi bunlara dikkat ediyor. Çarşıya çıkıyorum, maskeyi hiç takmayandan tut, koluna takan var, çenesinin altında tutan var ki bu durumda maske olmuyor zaten. Yanlış takan var, burnu meydanda. Kalabalık kişiler olarak bir arada duranlar var falan. Allah aşkına niye söylenene uyulmuyor. Belki taşıyıcısın haberin yok. Çarşamba günü iş icabı İzmir’e gittim, aman Allah’ım, on kişiden sekizi maskesiz, hem de gıda çarşısı gibi insanın kaynadığı ve etkileşimin çok olduğu bir yerde. O gıda çarşısı öyle bir yer ki, Ege Bölgesi’nin her yerinden insan geliyor. Ve daha enteresan olanı ne polis gördüm ne zabıta, uyaran ikaz eden kimse yok. Yahu 900 TL ceza kondu maskesiz dolaşmaya, oraya bir gidilse bir saatte bir milyon lira ceza kesilir çok rahat. Anlamadığım insanımız niye bu kadar duyarsız. Vaka sayısı 1000 li rakamların altına inmişken tekrar 1000-1300 aralığına çıkmaya başladı. Hakeza hasta sayımız aynı oranda artmaya başladı. Bu dikkatsizlik ve özensizlik böyle devam ederse önümüzdeki sezon okulların açılması hayal olabilir. Böyle bir şey olursa bundan kaç sektör olumsuz etkilenir biliyor musunuz, yazmak dahi istemiyorum. Lütfen azami dikkat gösterelim, bu virüsü Temmuz Ağustos sıcaklarında yok edemezsek ben sonbaharı düşünmek bile istemiyorum…

AYASOFYA KİMİN?

Bir kaç hafta önce medyada gündem olan Ayasofya yine ara ara gündeme geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamadan sonra gerekli gereksiz, ilgili ilgisiz herkes konuştu, hâlâ da konuşmaya devam ediyorlar. Son olarak ABD girmiş içine, efendim böyle kalmalıymış falan filan, sanki beyaz saraydaki bir odadan bahsediyorlar. Ayasofya bizim ve her türlü tasarruf hakkı bizde, bu konuda kimseden tavsiye veya telkin alacak değiliz, kimseden izin alacakta değiliz, cami olarak açılacaksa açılır bu kadar basit. Ama iktidar ne yapacaksa yapsın bu konuyu daha fazla istismar etmesin ve açacaksa lütfen hemen açsın. Ayasofya siyasi istismar konusu yapılacak bir yer değildir çünkü. Biz tamamen cami olarak açılmasından tarafız açık ve net. Hayırlısı ne ise o olsun, ama daha fazla istismar konusu olmasın…