HANİ SORUŞTURMA

Sayın Ahmet Davutoğlu daha önce 15 Temmuz hadisesine giden süreçte, Mehmet Dişli’nin MİT raporuna ve kendisinin de ısrarına rağmen emekliye sevk edilmeyip bir de terfi ettirilmesi hususunda ciddi bir itirafta bulunmuştu. Daha sonra aynı Mehmet Dişli’nin 15 Temmuz darbe girişiminde rolü olduğunu hepimiz biliyoruz ve şu an cezaevinde. Ama Sayın Davutoğlu’nun bu açıklaması havada kaldı. Ciddi bir itiraftı ve bu itirafın muhatabı olan özellikle Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili hiç bir şekilde açıklama yapmadı. Hâlbuki açıklanması gerekirdi, fetöcü olduğu tespit edilen bir generalin, emekli edilmeyip bir de terfi ettirilmesinin hikmeti neydi. Bunu bilmek kamuoyunun  hakkıdır. Bakalım bu konuda bir açıklama gelecek mi?

BİR İTİRAF DAHA

Ak Partide Dış İşleri Bakanlığı ve Başbakanlık yapan, daha sonra da ayrılıp Gelecek Partisini kuran  Sayın Ahmet Davutoğlu’nun itiraf niteliğindeki açıklamaları Mehmet Dişli ile sınırlı kalmadı ve hafta başı bir açıklaması daha gündeme bomba gibi düştü. Neydi o açıklama, ihalelerde neler döndüğünü gördüm, müdahale edecektim ki parti içi darbe ile karşılaştım… Bu ciddi ve üzerinde durulması gereken bir itiraf. Önceki itirafta olduğu gibi, bunda da muhatap Sayın Cumhurbaşkanı. Şunu sorması gerekmiyor mu Davutoğlu’na, ne gördün, neye şahit oldun? Böyle bir iddian varsa çık ispatla demesi gerekmiyor mu? Ama şu gün şu saate kadar bu konuda da bir açıklama yok. Ak Parti sessizliğini koruyor. Yani ülkede Başbakanlık yapmış birisi çıkıp kendi dönemiyle ilgili çok ciddi açıklamalarda bulunuyor, konunun muhatabı olan parti sessiz kaldığı gibi, bu açıklamalardan kamuoyu adına kendine vazife çıkarması gereken savcılar da sessizliğini koruyor. Bu nasıl bir hukuk devletidir, bu nasıl bir demokrasidir anlayan varsa bize de anlatsın. Her şey milletin önünde oluyor, itiraflar havada uçuşuyor, ama iddia muhatapları sessiz. Ama tabi ki millet olan biteni hafızasına kaydediyor şu an, yeri ve zamanı geldiğinde kullanmak için. O günler geldiğinde ne yapacak iktidar bakalım, hep birlikte göreceğiz. Bu haftalık bu kadar, haftaya  kadar hoş kalın, hoşça kalın…